Son Eklenenler :
Son Eklenenler
fps etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fps etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Call of Duty: Black Ops 2 [SKIDROW] -Torrent


Call of Duty: Black Ops II


Soğuk Savaş "2"


Savaş her zaman vardı; geçmişte de, gelecekte de! Belki sopalarla, yeri geldi tüfeklerle, imkan oldu bombalarla... Ama her zaman vardı ve bitmesi için hiçbir sebep yoktu. Tamam, bazen ara vermek gerekebiliyordu. Ama siz sanıyor musunuz ki ülkeler boş boş durup, barış nidaları altında etrafa gülücükler saçıyor... Yo, hayır! Bunu bir futbol ligi olarak düşünün. Sezon bittiğinde, verilen arada takımlar hep hazırlık yapar, takviyelerle kadrolarını güçlendirir. Demek ki ordular da daha iyi silahlarla geri dönmek için sabırsızlanıyor. Peki neden? En önemlisi doğal kaynaklar tabii. Ama bunun yanında rejimlere baş kaldırış veya sadece geçirdiği "mutsuz çocukluk" döneminin ardından ruhuna işleyen kötülük duygularıyla hareket eden terör yanlısı  insanlar da olabilir, neyse...
Tarihin en çok satan FPS serisi Call of Duty'nin devam edeceği aylar öncesinden açıklanmıştı. Modern Warfare 3'ün ardından şimdi sırada Black Ops 2 var! Uzun süredir devam eden "Acaba ne zaman Call of Duty'yi gelecek savaşlarında göreceğiz" sorusu, bu kez cevabını buldu. Merak edilmesine rağmen, birçok kişinin böyle bir oyun tanıtımının yapılmasını beklemediğine eminim. Nitekim ilk videonun altına atılan yorumlar, bunun göstergesi. Yine de ön yargılı olmamakta yarar var. Henüz Black Ops 2 için yolun başındayız ve birçok detay açıklanmadı. Treyarch, Black Ops 2'yi hazırlayarak büyük bir risk aldıklarını itiraf ediyor, ancak buna değebilir ve yılın en iyi FPS oyunlarından biriyle karşılaşabiliriz.
Yıllar Sonra
Call of Duty: Black Ops 2, bizi günümüze yakın bir geleceğe, 2025 yılına götürüyor. Kısa süre önce çıkan söylentilerde, yeni oyunun günümüzden 15 yıl sonrasında geçebileceği söyleniyordu. Hikaye, ilk Black Ops'un neredeyse 50 yıl sonrasında geçiyor ve biliyor musunuz bu oyun, Black Ops 1'in direkt devamı olarak tasarlanıyor.
Yeni macerada David Mason'ı kontrol edeceğiz. Kendisi, ilk macera yol aldığımız Alex Mason'ın oğlu. Mason, harekete geçmeden önce yaşlı bir adamın yanına uğruyor ve geçmişe dair bilgiler alıyor, zira izleyeceği yol için bu çok önemli. Yaşlı adamdan kastımız, yine ilk oyunda bize yardımcı olan Frank Woods'u ta kendisi. Meğerse Woods ölmemiş. Gerçi bilinmeyen bir kaynak, Woods'un Black Ops 1'in ardından esir hayatı yaşadığını bir raporda ortaya çıkarmıştı. Belki de doğruydu. Black Ops 2'de Woods'tan Raul Menendez hakkında çok önemli bilgiler almalıyız, çünkü Black Ops 2'deki en büyük tehlike o! Menendez kimdir, geçmişte neler yaptı, nasıl yükselişe geçti ve şu an ne kadar tehlikeli? Hepsini öğrenmeliyiz. Bunları bize anlatırken, belki de aynı anda geçmişe dönecek ve Woods'un gözünden yaşananları oynayabileceğiz.
Peki neden 2025 yılındayız, neden bu kadar uzağa gittik?
Treyarch'ın başkanı Mark Lamia, ilk oyunda kullanıcıların akıllarında soru işareti bırakacak çok detayın olduğunu ve bunların cevaplanması için de böyle bir tercihin uygun olduğunu dile getiriyor. Tabii bu, tam anlamda bir bilim kurgu serüveni değil. Zira Black Ops 2'de iki dönem bulunuyor: 1980'lerin Soğuk Savaş dönemi ve gelecekteki Amerika ve Çin'in başrollerini oynadığı yeni bir Soğuk Savaş dönemi. 
1980'lerdeki dönemde, Alex Mason'ı kontrol edebileceğimiz söyleniyor. Yeni savaş döneminde ise, David Mason ile hareket edeceğiz. Yine de bu, başka karakterleri kontrol etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Mark Lamia'nın belirttiğine göre, ilk oyundan başka tanıdık karakterleri de görebilme şansımız var.
Evet, yeni kurgusal bir savaş için çalışılıyor. Yapımcılar, Black Ops 1'in kurgusal hikayesinde de birçok uzman isimle çalıştıklarını, dolayısıyla aynı yöntemi Black Ops 2'de de uyguladıklarını dile getiriyor. Hikaye departmanın başındaki isim, Dark Knight'ın senaryosunun ortak hazırlayıcısı ve Black Ops 1'in yazarı David S. Goyer.
Robotlar her yerde!
Black Ops 2'de, dünyanın birçok farklı noktasında, birçok farklı konumda savaşa dahil olacağız. Yayımlanan ilk videoda gördüğümüz kadarıyla Los Angeles, büyük bir saldırı altında. Ayrıca Orta Doğu'ya da uğrayacağız gibi görünüyor (Atların olduğu bölgenin Afganistan olduğu söyleniyor). Nereye gidersek gidelim, hepsinin kurgusal şekilde, 2025 yılı teknolojisine uygun olarak tasarlanacağını söylüyor yapımcılar. Bu yeni serüvende, özellikle futuristik silahlar, araçlar, yapılar ve robotların üzerine fazlasıyla odaklanılıyor.
Bu kez karşımızda öncekiler kadar çizgisel bir senaryo modu bulunmuyor. Bazı noktalarda oyunculardan seçim yapmaları istenecek ve bu sayede hikaye işleyişinde değişiklikler gözlenebilecek. Böylelikle "Acaba diğer seçeneği deneseydim, neyle karşılaşırdım?" sorusu kafalarda oluşacağı için, hikaye modunu tekrar oynama isteği uyanabilecek. Treyarch, Black Ops 2'nin senaryosunu olabildiğince esnek tutmaya çalışıyor. Tabii bunda yeni Strike Force modunun da etkisi olacaktır.
Önümüzde belirlenen noktalardan birini seçecek ve ardından da nasıl ilerleyeceğimizi belirleyeceğiz. İstersek uçak kullanarak yukardan overwatch modunda hareket edebilecek, istersek de takımdaki askerlerden birini seçip, sokak aralarından ilerleyebileceğiz. Oyunun bu kısmının RTS özellikleri barındıracağı ve böylelikle kullanıcılara strateji geliştirme imkanı sunacağını söyleyebiliriz. Tabii bir anda uçakla bombardıman yaparken, aniden farklı bir seçim yapıp, aşağıdaki birliği de yönetebileceğiz. Bu seçimler sonucunda başarılı olma zorunluluğu da yok. Bazı görevlerin başarılıp-başarılmaması, senaryoya olumlu veya olumsuz etki edecek. Başarısız olduk diye "Olmaz, baştan başla" demeyecek bu kez oyun bize.
Activision: "Görsel revizyonun keyfine varacaksınız"
Her yıl yeni bir Call of Duty oyunu çıktığı için, grafik motorunun üzerine büyük geliştirmeler yapılmıyor. Bu da grafiklere önem veren bazı oyuncuların canını sıkabiliyor. Black Ops 2'de de komple değişikliğe gidildiğini söyleyemeyiz. Aynı grafik motorunun daha da geliştirilmiş sürümünü kullanıyor Black Ops 2. Yapılan basın toplantısında, iki tane multiplayer harita gösterilmiş, bunlar: Los Angeles'ta bulunacağımız Aftermath haritası ve bir adada olacağımız Yemen haritası. Yetkililer, gösterim sırasında oyunun kaplamalarında yaptıkları ekleme, düzenleme ve dinamik ışık efektlerindeki geliştirmelerden söz etti. Gelen yorumlara göre de gayet iyi geliştirmeler bunlar.
Grafikler hakkında bilgi vermeye devam eden yetkililer, oyunun  yine tüm platformlarda 60 FPS değerinde çalışacağını, PC kullanıcılarının DX11 destekli iyi bir ekran kartına sahip olmaları durumunda, daha iyi görsellerle karşılaşacağını söylüyor. Kullanılan animasyonlar ve fizik efektleri itibarıyla da en gelişmiş Call of Duty oyunu olacak Black Ops. Belki komik gelebilir, ama oyundaki atlarda kullanılmak üzere gerçek bir atın hareketleri bile bire bir alınmış.
Treyarch sorumluları, güncellenen motor için "Teknik ve teknolojinin birleşimi" tanımlamasını yapıyor.
Gelelim seslere...
Özellikle Battlefield 3'teki seslerin ardından oyuncuların beklentileri bir hayli yükseldi. Black Ops 2'de tam olarak neyle karşılaşacağız henüz bilmiyoruz, ancak oyuna birçok yeni ses ve müziğin eklendiğini söyleyebiliriz. Zira onca yeni robot, teknolojik araç ve silah, yeni hazırlanan seslere ihtiyaç duyuyor.
Müzikler konusunda ise, döneme uygun tonların kullanılacağı dile getiriliyor. Lisanlı müzik olacak mı sorusu ise, henüz cevapsız kalmış durumda. Hatırlarsanız ilk Black Ops'ta Rolling Stones'un efsane şarkısı Sympathy For The Devil çalıyordu ve operasyon esnasında oyuncuya ayrı bir keyif veriyordu. Bakalım Black Ops 2'de de benzer çalışmalar olacak mı...
Zombilerden haber var mı?
Mark Lamia: "Bunu saklamayacağım. Treyarch, Call of Duty oyunu yapıyorsa, zombiler mutlaka vardır."
Evet , var! Zombiler, Black Ops 2'de de karşımıza çıkacak. Henüz detay yok, ancak şimdiye kadar hazırlanan en detaylı Call of Duty Zombie modunun olacağı söyleniyor. Bu arada Call of Duty'nin bir fan sitesi, yeni zombi modunda neler olmalı diye yazı hazırlamış ve dikkat çekici maddeler şöyle:
- Boss'larla karşılaşabileceğimiz özel round'lar. 
- 4 kişiden daha fazla oyuncuyla oynayabilmek.
- Daha farklı silahlar ve daha önce görülmemiş zombi çeşitleri
Peki ya multiplayer?
Şüphesiz en çok oynanan FPS serilerinden bir tanesi de Call of Duty. Hal böyle olunca Black Ops 2'nin online modları da kıymete biliyor. Yapımcılar, henüz çoklu oyuncu modları hakkında bilgi vermekten kaçınıyor (Önümüzdeki Sonbahar döneminde multiplayer beta olabilir); ancak profesyonel turnuvalara olabildiğince destek verileceği, dedicated server özelliğinin henüz belli olmadığını ve oyunun Call of Duty: Elite sistemine destek vereceğini biliyoruz. Ayrıca Activision ile Microsoft arasında yapılan anlaşma gereği, Black Ops 2 için hazırlanacak DLC paketleri de öncelikle X360 platformuna, belirli bir süre sonra da PS3 ve PC'ye gelecektir.
Mark Lamia: "Eğer Call of Duty'yi seviyorsanız, Black Ops 2'yi seveceksiniz. Ama biz de sizin sevebilmeniz için yeni şeyleri masaya yatırıyoruz."
Bu arada oyunun bir simülasyon olmadığını ve tarihsel gerçeklik anlatma zorunluluğu bulunmadığını da söylemeyi ihmal etmiyor yapımcılar. Tekrar belirtelim:  Bu, aksiyon yüklü, kurgusal bir FPS oyunu.
Şimdilik sonuca gelirsek, merakla bekleniyor Black Ops 2. Treyarch, şu an 300'den fazla kişiyle Call of Duty: Black Ops 2'yi geliştiriyor. Black Ops 1 ve Black Ops 2'nin arasında  40-50 yıllık bir zaman diliminin olması, şimdiden "Black Ops 3 de gelebilir ve bu iki oyunun arasındaki zaman diliminde geçebilir" söylentilerini doğurmuş durumda

Minimum Sistem Gereksinimleri;
OS: Windows Vista SP2 or Windows 7
Processor: Intel Core2 Duo E8200 2.66 GHz or AMD Phenom X3 8750 2.4 GHz
Memory: 2 GB for 32-bit OS or 4 GB for 64-bit OS
Graphics: Nvidia GeForce 8800GT 512 MB or ATI Radeon HD 3870 512 MB
DirectX®: 9.0c
Hard Drive: 16 GB HD space
Sound: DirectX 9.0c compatible

<< İndirmek İçin Tıkla >>Download Torrent

Hitman.Absolution-SKIDROW.Torrent

Hitman, yıllardır dillerden düşmeyen iyi bir suikast oyunu olmaya hak kazanmıştır. Ajan 47'nin neler yapabildiğini hepimiz az çok biliyoruz. Gizli işler, geçmişini silip hayata baştan başlamak, kimseye güvenmemek ve en sessiz öldürme girişimleri. Bunların yanında birbirinden bağımsız binlerce görev ve her birinin başarılı olmasının zorunluluğu.
Şimdi Ajan 47, tekrar bizlerle buluşmaya karar verdi. Kırışıklıkları biraz daha fazla ama o karizmatik yürüyüşü hala aynı. Eski oyunlar arasından hiç kuşkusuz en iddialı olanı, yeni oyun Hitman: Absolution olacak. Çünkü bu sefer hikayeyi belirleyen biz olacağız.
İlk Ajan 47’yi kaçınız hatırlıyorsunuz?
Hitman: Absolution’daki en önemli özellik, Türkçe alt yazı seçeneğinin olması. Oyun seçeneklerinin tamamı Türkçe. Şahsen özellikle Türkçe oynadım ve altyazılarının kalitesini kontrol ettim. Benim gibi miyop bir kızın küçücük altyazılarla zorlandığı bir gerçek. Ama yine de vazgeçmedim, ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğunu öğrenmek için Türkçe altyazı seçeneğiyle oyunu tamamladım.
Aramızda güven vardı
Sanırım ilk defa Ajan 47’yi bu kadar hüzünlü bakarken görüyorum. Ekrana ilk baktığımda onun hüzünlü bakışlarıyla karşı karşıya kaldım. Doğal olarak bu beni biraz korkuttu. Nitekim onun en sevdiğim yanı acımasız ve soğuk bakışlarıydı, anlaşılan o ki Absolution'da bizi daha "insancıl" bir Ajan 47 bekliyor.Oyuna, Diana'yı arayarak başlıyoruz. Kendisi, Ajan 47’nin güvendiği tek insan belki de. Zaten son oyundan hatırlarsınız hayatımızı kurtaran kişiydi kendisi. Yıllardır teşkilatta onunla iş yapmış ve bize ilettiği görevleri sorgusuz sualsiz  kabul etmiştik.Fakat bu sefer Ajan 47 gerçekten zor durumda kalıyor. Yıllardır işlerini yürüttüğü Diana, birdenbire teşkilattaki tüm bilgileri açığa çıkartıyor ve ajanlarla teşkiletı zor durumda bırakıyor. Teşkilat bu yüzden Ajan 47’ye özel bir görev vererek, Diana’yı bulup öldürmesini emrediyor. Tabii Diana’nın bilmedikleri bir hikayesi var, daha doğrusu aslında Ajan 47’nin bilmediği bir hikaye.Belki de ilk defa duygusal bir konuşma bile yakalayabiliriz Hitman: Absolution'da. Bu sizi biraz üzebilir, biraz kızdırabilir veya sevindirebilir. Buna siz karar verin. Nitekim ben acımasız Ajan 47’den yana oyumu kullanıyorum. Ama bu demek değil ki oyunun duygusu kötü olmuş, tam aksine bu duygusal 47 ile hikaye daha da derinlik kazanıp farklı bir havaya bürünmüş.Oynamanızı kesinlikle tavsiye ediyoruz ... !





Minimum Sistem Gereksinimleri;
CPU: 2.4 GHz dual core Intel or AMD processor
RAM: 1GB of system memory
Graphics: DirectX 10 compatible card with 512 MB RAM. Nvidia 8-series or AMD Radeon 3000 series graphics cards.
Operating system: Windows Vista
DirectX compatible sound card
10 GB of hard drive space

>>İndirmek İçin Tıkla<< Download Torrent

Far.Cry.3-RELOADED.Torrent

Her erkek hayatının bir döneminde saf aksiyon filmi izlerken o filmdeki karakter gibi korkusuz, savaşçı ve güçlü olmak ister. Film bittikten sonra kişi kendisini biraz daha o karakterin hayali ile yaşatıp daha sonrasında gerçek hayata geri döner.Ben de bu tarz duygularla çok film izlemiş ve sonrasında etki altına girmişimdir. Özellikle sizi derinden etkileyen bir hikayesi ve sağlam anlatımı olursa o filmin etkisinden kurtulamazsınız lakin gerçek hayata döndüğünüzde kendinizin o karakterden çok çok uzaklarda bir yerde durduğunuzu fark edersiniz. Ben hala insanlığın büyük bir kısmının kötülüğü isteyerek yapmadığını, bir insanı öldürmenin dünyada yapılabilecek en kötü şey olduğuna inandığını düşünüyorum. Tıpkı Jason Brody gibi.


Hayata yeniden başlamak

Jason Brody, 20’li yaşlarında arkadaşlarınca sevilen bir delikanlı. Kendisinin bir büyük bir de küçük erkek kardeşi bulunuyor. Jason, iki kardeşi ve dört arkadaşı ile birlikte Güney Pasifik’te bir adaya tatil ve eğlence için gittiğinde yukarıda bahsettiğim konular hakkında eminim bir kez bile düşünmemiştir. Lakin hayat bazen ciddi anlamda pislik yapıp dünyanın en iyi adamını bile psikopat bir katile dönüştürebilir, dolayısı ile hali hazırda deli olan bir adama neler yapabileceğini siz düşünün.
Sky diving, şelaleden atlamalar, partiler, çılgın eğlencelerle geçen bir tatilin ardından Jason ve arkadaşlarının aklında psikopat Vaas ve diğer manyak korsanlarla karşılaşmak yoktu elbette lakin telefonumuza kaydettiğimiz o eğlenceli görüntülerden sonra kendimizi bambu ağaçlarından yapılmış bir kafeste büyük kardeşimiz Grant ile ellerimiz bağlı bir şekilde Vaas’ı dinlerken bulduğumuzda bu işin sonun iyi olmayacağını hissediyoruz.
Ubisoft, Far Cry serisinin üçüncü oyunu ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor ve bunun için bizleri epey bir zamandır hazırlıyor. Videolar, görseller, röportajlar derken aslında oyun hakkında pek çok bilgiyi hepimiz biliyoruz artık. Dolayısı ile benim size tecrübelerimi aktarmaktan fazla yapabileceğim bir şey yok. Öte yandan buradaki PS3 incelemesinden kısa bir zaman sonra oyunun bir de PC versiyonu için ayrı incelemesi olacağını düşünüldüğünde Far Cry 3’te anlatılacak değil de yaşanacak pek çok şey olduğunu söylemek mümkün.


Her masalın klasik bir kötü adama ihtiyacı vardır

Her şeyden önce Far Cry 3’ün en çok sevdiğim yanının hikaye anlatımı olduğunu söylemek isterim. Yalnız dikkat! Hikaye değil, hikaye anlatımı. Nitekim hikayemiz aslında klişe bir konudan geliyor fakat olayların anlatımı, karakterlerin kişiliklerini nasıl yansıttığı, yoğun duygu karmaşası oyunu sürükleyici kılan en büyük unsur.Asker olan büyük kardeşi Grant’in gözleri önünde ilk defa bir insan öldürmesi, Jason’ı doğal olarak bir şoka sokuyor, lakin Jason ilk defa birisini öldürdüğünde ise aslında işlerin ne kadar çabuk ve duygusuz bir şekilde geliştiğini zor yollarla öğreniyor. Lakin beni esas etkileyen oyunculuğu Jason sergilemedi. Nitekim Jason’ın yüzü bizim için “yok” olduğundan dolayı onunla çok sıkı bir bağ kuramıyoruz öte yandan garip karakter Denis, kabile lideri Citra veya ciddi bir psikopat olan Vaas gibi yan karakterleri izledikçe oyunun size sunduğu o duygu yoğunluğunu ciddi anlamda yaşıyorsunuz.Oyunun baş tasarımcısı Mark Thompson’la yaptığımız röportajda hatırlarsanız hikaye konusuna da oldukça büyük ilgi göstermiştik. Mark o röportajda bize “Bu oyunda yapmaya niyetlendiğimiz şey normal insanları alıp anormal bir durumun içine atmak. Onların dünyasını yok etmek ve o parçalanmış hayatlarını bir araya getirmeye çalışırken neler olacağını görmekti. Senin ya da benim gibi bir adam, arkadaşlarının kaçırıldığını, kardeşinin öldürüldüğünü ve Vaas gibi psikopat ile karşı karşıya kaldığını görürse ne olur? Bu tarz insanların hayatta kalma içgüdüsü onları ne kadar ileri götürebilir? O insanlar hayatta kalmak için, arkadaşını kurtarmak için öldürmek zorunda kalırlarsa ve hatta daha sonra sadece kendisini güçlü hissettirdiği için, ona kazanma hissini sağladığı için öldürmeye devam ederse ne olur?  Bütün bunlar “normal” kavramını ne yöne iter?” demişti. İşte oyunda aynen bu evreyi Jason ile yaşıyorsunuz. Ne yapacağını bilmeyen zavallı bir adamdan bir anda güç delisi, kendine güvenen hatta biraz da dozunu kaçıran bir adama dönüştüğünü adım adım yaşıyoruz.

Hayat senin ne istersen yap!
Bütün bu hikaye kurgusu ana görevle ilerlerken o yoğunluktan bir süreliğine ayrılıp kendi başımıza kalmak istersek Far Cry 3 bunu da bizlere sağlıyor. Açık dünya mekaniği üzerine geliştirilen oyunda kocaman bir ada ve ana görev haricinde yapılacak tonlarca şey sizleri bekliyor. Yarışlara katılabilir, atış mücadeleleri yapabilir, adadaki aranan suçluları para için yakalayabilir, hayvanları ister kendiniz isterseniz yardım isteyen NPC’ler için avlayabilir, radyo kulelerine tırmanarak haritanızı genişletebilir ya da adanın kontrolünü ele geçirmek için korsanların 34 outpost’unu teker teker basıp ele geçirebilirsiniz.
Üstelik bunların haricinde oldukça güzel tasarlanmış adamızda atlayıp arabanıza gezebilirsiniz. Tamam belki bu size bir GTA, Saints Row veya Sleeping Dogs deneyimi yaşatmayacaktır lakin canım sıkıldığında biraz arabayla dolaşmak bana her zaman iyi gelmiştir.Oyunun neredeyse ilk bir saati size neyin nasıl yapıldığını göstermekle geçiyor. Bu süre zarfında aslında hem açık dünyada hem de ana senaryoda güzel ilerliyorsunuz. Bu sırada yeni tanıştığınız dostlarınız oyunda neler yapabileceğinizi gösteriyor. Radyo kulelerinden bahsettik zaten, bunun yanında hayvanları avlayıp derileri ile kendinize çantalar yapabilir ve bu şekilde daha fazla silah ve cephane taşıyabilirsiniz. Ayrıca etraftaki bitkileri toplayarak sağlığınızı düzeltecek şırıngaları oluşturabilirsiniz. Etraftaki sandıklardan topladığınız değerli eşyaları satıp silah ve cephane alabilirsiniz. Adada silah çeşitliliğini sağlamak istiyorsanız bunun için radyo kulelerini aktif hale getirmeniz gerekiyor. Bu şekilde silah satıcıları dış dünya ile iletişime geçerek yeni silahları dükkanlarına ekleyebiliyorlar. Sandıklar haricine toplanabilir eşyalara (collectibles) da dikkat etmelisiniz.

Tarım hayatından avcılığa
Far Cry 3’ün geçtiği adada tek düşmanınız korsanlar değil, yaban domuzları, çıngıraklı yılanlar, kaplanlar, Komodo ejderleri hatta köpek balıkları da sizleri hevesle bekliyor. Bu her daim oyunda dikkatli olmanızı gerektiriyor. Bu ister ana görev olsun ister yan görev hatta, etrafta boş boş dolaşırken olsun her daim çevrenizde olup bitenlerin farkında olmalısınız. Aksi halde bir korsana gizlice arkadan saldıracakken bir kaplan da size gizlice arkadan saldırıp saçma bir tren oluşturabilirsiniz.Far Cry 3’ün diğer bir hoş yanı da size her alanda serbestlik sağlaması. Bu oyunun hem genelinde hem de özelinde geçerli. Ana görev sırasında bu özgürlük biraz kısıtlasa da geri kalan yerlerinde bol bol hissedeceksiniz. Öyle ki outpost’lara baskın düzenlerken uygulayabileceğiniz birçok seçenek var. Dilerseniz Rambo misali elinizde SMG ile aralarına dalabilir ve başaracağınızı umabilir, dilerseniz gizli gizli içeri sıza, alarmı kapatır ve herkesi sessizce teker teker avlarsınız. İkisi de sıkıcı mı? O zaman yüksek bir tepe ve bir de nişancı tüfeği bulun ve aşağıdaki zavallı aptalları teker teker avlayın, o da mı çok banal, sizin gibi hayvan dostu olan korsanların yakalayıp outpost’larda kafeslediği vahşi hayvanları serbest bırakıp ortalığı karıştırın ve o karmaşada önünüze geleni indirin aşağıya. Jason’a ne kadar başarılı işler yaptırırsanız o kadar güçleniyor. Kolundaki dövmenin bir savaşçı dövmesi olduğunu belirten Denis, belli bir tecrübe seviyesine ulaştıkça Jason’ın hayatta kalmasına yardım edecek yeni şeyler öğreneceğini anlatıyor.  Bu şekilde farklı öldürme seçenekleri, el bombası yapma, sağlığın artması gibi avantajlar elde edebiliyorsunuz.

>>İndirmek İçin Tıkla<<Download Torrent

Dead.Space.3-RELOADED.Torrent


Bundan birkaç yıl önce Playstation 3 ve Xbox 360’ın çıkmasıyla birlikte oyuncular adına yeni bir heyecan başlamıştı. Tüm oyuncular yepyeni grafiklerle oynanacak yeni bir oyun için beklemeye  koyuldu. Zaman geçiyor ve her türde oyun sırayla konsollara gelmeye başlıyordu. Futbol, aksiyon, FPS,RPG derken Oyuncular yavaş yavaş korku türünden gelecek bir oyunun eksikliğini hissetmeye başladı.Korku oyunları hiç yok değildi ama yeterince, doyurucu kadar yoktu. Klasikleşmiş korku  serilerinin devam oyunları çıktı elbette,ancak hiçbiri bu eksikliği dolduramadı. Ne Silent Hİll,ne Resident Evil(‘ki Resident Evil’ın zıvanadan çıktı), oyuncuların korku anlamında besleyemedi. İşte tam o boşlukta Visceral Games(yapımcı firma) bir korku oyunu duyurdu. En başta kimsenin çok beklentisi olmadığı bu oyun, daha sonra kitleleri arkasına sürükleyen bir korku serisi haline geldi. Bahsi geçen oyun, anlayacağımız üzere, Dead  Space.
Uzaydaki ıssız  adam temasıyla karşımıza çıkan Dead Space, bunun arkasına güzel bir hikaye ve harika bir atmosfer döşeyerek önümüze leziz bir korku oyunu sunmuştu. Devam oyunu Dead Space 2’yle daha hareketli bir atmosfer sunsa da özünde korku temasıyla hala yitirilmemiş olan seri, en nihayetinde 3.oyununa da kavuştu.
Serinin üçüncü halkası, ilk duyurulduğu andan itibaren tartışmalara konu oldu.Dead Space 3 ile seriye eklenen  co-op özelliği, oyundaki korku unsurunu  götüreceğinden dolayı beğenilmedi. Oyun çıkmadan yapılan eleştirilerin çoğu bu yöndeydi. Ancak şu noktaya açıklık getireyim, serinin korku unsurunu co-op yüzünden olan bir şey değil. Serinin özündeki korku unsuru iyice azalmış. İster tek kişi oynayın ister iki kişi  maalesef Dead Space 3 sizi korkutma açısında önceki oyunlara nazaran oldukça başarısız. Özellikle oyunun ikinci yarısından sonra oyun tamamen aksiyona kayıyor ve korku unsurları yok oluyor, korku nedir unutuveriyoruz.
Dead Space 3’e bir serinin devamını değil de bize hiçbir vaatte bulunmamış, yepyeni bir oyun olarak bakacak olursak elimizdeki yapımın üst düzel olduğunu söylemem gerekir. Gerek kaliteli grafikler gerekse seslendirme ve müzikleri ile bize görsel ve işitsel ziyafet sunan Dead Space 3,bu sene çıkan oyunlar arasında kendini sağlama alır. Oyunla ilgili tek sıkıntı sadece vasat kalan siperli çatışma dinamikleri. Bu siper animasyonu sadece askerler ile çarpışırken aktif, ancak nekromorflar(oyunda karşılaşacağımız yaratıklar) ile savaşırken pasif kalıyor. Buda oynanışı bir nebzede olsa baltalamış.
Ancak Dead Space 3, hiç bilinmeyen bir marka değil. Önceki oyunlarında bize bir şeyler sunmuş ve bizlere belli başlı şeyler vadeden bir oyun.Bu vaatlerden bir tanesi de oyunun korku oyunu olmasıydı.Bu durumu göz önüne alınca  Dead Space 3 ‘ün değeri oyuncu gözünde haliyle düşüyor. Çünkü oyun korku konusunda vasatı geçemiyor desek yanlış olmaz değerli ‘torrent-oyun.com’ takipçileri.
Eğer, ‘’Korku ile çok işim yok, oyunun başka eksisi de varmı?’’ diye sorarsanız eksi sayılabilecek bir konudan  bahsedebilirim: Dead Space 3 nerdeyse Dead Space 2’nin izinden gidiyor. Oynanış olarak aralarındaki farkı anlamak güç. ’Bana farkını söyle’’ diyeceksiniz. Hemen bahsedeyim. Bunlardan biri, 4 silah yerine artık farklı kombinasyonları oluşturabileceğimiz 2 silah taşıyabiliyor oluşumuz.Bir başkasıyla artık daha fazla cephane bulmamız ve daha fazla cephane harcamamız. Eğer attığını vuranlardansanız oyun sonunda cebinizde bolca cephane kalacağını söylemeliyim.
Önceki oyuna nazaran Dead Space 3’teki en belirgin değişim oyuna eklenen insan düşmanlar ve silah geliştirme sistemi oluşu: silah geliştirme sistemine bakacak olursak bu sistem oyuna çok başarılı bir şekilde işlenmiş. Eğer  uğraşırsak bize verilen eşyalarla farklı silahlar icat edebiliyoruz. Ancak uğraşmazsak oyundaki mevcut silahlar ile de rahatlıkla ilerleyebiliriz. Tercih tamamen bizim elimizde. Fakat silah geliştirme kısmına muhakkak uğrayın, burada silahlarımızın özelliklerini ayrı ayrı geliştirme şansı buluyoruz. Bu geliştirmelerle uğraşmak benim hoşuma gitti diyebilirim, tabi bu kişiden kişiye değişebilir sevgili torrent-oyun.com takipçileri.Oyundaki zırh geliştirme kısmına gelecek olursak silahlara nazaran aynı kalmış diyebiliriz. Şunu da söylemeden geçmeyeyim. Artık önceki oyunlardaki gibi node kullanarak upgrade (yükseltme) satın alamıyoruz. Bu hem silahlar hem de zırhlar için geçerli bir durum. Onun yerine etraftan toplayacağımız(envanterimizde yer kaplamayan) çeşitli maddelerle özellik geliştiriyoruz. Bununda oyuna kattığı artısı, daha fazla araştırmaya sevk etmesi olmuş. Ama ben etrafı araştırarak vakit kaybedemem diyenlerdenseniz(ben gibi) bu  yenilikler arka planda kalabilir.
Benim dikkatimi çeken bir diğer yenilik ise quick time events(hızlı zamanlı olaylar)’a bayağı bi  yüklenmişler. Bu sefer biraz abartmışlar. Hani buda Uncharted’dan sonra yapımcılar arasında moda oldu diyebilirim. Belki de popüler neslin sevdiği bir aksiyon türü ama bu oyuna olmamış demek abez kaçmaz. Ben çok başarılı bulmuyorum. Çünkü oyuncuyu illa ona yönlendiriyor. Farklı bir seçenek sunmuyor tek düze ilerlemesine neden oluyor. Zaten yapmakta aynı  şey olacak yapmasak ta ilerleyemiyoruz.
Dead Space 3 ile birlikte seriye gelen bir diğer yenilikte oyuna eklenen yan görevler.Bir elin parmakları kadar karşımıza çıkan yan görevler uzunlukları ve içerikleri bakımından idare eder kriterini aşmakta. Normal seviyedeki 10 saate yakın süren oyun(kişiden kişiye oynanış şekli olarak değişebilir),bu yan görevler oyunumuzu 1-2 saat daha uzatabiliyor.
Dead Space 3 hikaye olarak ilk iki oyunun  bıraktığı yerden devam ediyor. Başkahramanımız Isaac Clarke(Ayzek Klarke), Markerları(düşmanlarımızı) durdurma peşinde kendini heder etmiş bir  vaziyettedir. Hükümetin askerleriyle birlikte özel bir göreve zorla çıkartılan Isacc, Markerları durdurmanın bir yolunu keşfeder. Ve olaylar peş peşe gelişir…

Aslında hikaye sunum olarak başarılı ancak klişelerle dolu olduğu için iyinin altında seyir ediyor. Çok büyük hikaye bekletiniz yok ise Dead Space 3’ün senaryo akışıyla aranızda bir problem olmayacaktır. Lakin benim gibi korku içeren oyunlara aç biri olarak fazla bir şey beklemeyin. Oyun korkudan çok aksiyona meyilli olduğu için biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bir incelemenin sonuna daha geldik sevgili torrent-oyun.com fanları. Bizi takip etmeye devam edin.

Minimum Sistem Gereksinimleri;
İşletim sistemi :Windows XP SP3/Vista SP1, Win 7
İşlemci : Pentium D 840 3.2GHz ya da Athlon 64 X2 Dual Core BE-2300
RAM : 1 GB
Gerekli Boş Harddisk Alanı: 10 GB
Ekran kartı :GeForce 6800 XT ya da Radeon X1600 Pro 256 MB
HDD: 13 GB

>> İndirmek İçin Tıkla << Download Torrent

Tomb Raider [ SKIDROW ] - FULL - Torrent - PC



Hepimizin bildiği gibi dünyada serileşmiş birçok oyun var.Ve bunlardan biri de Tomb Raider. Şu an 2013 yılında gelmiş bulunmaktayız ve yeni bir Tomb Raider oyunu bizleri bekliyor. Oyun Crystal Dynamics tarafından yapılıyor ve Square Enix tarafından da yayınlanıyor. Biraz da bu başarılı serinin başarılarına ve bu seri boyunca yaptığı oyunların hatalarına ve eksikliklerine bir bakalım. İlk çıkan Tomb Raider'ı hepimiz duymuşuzdur. İlk serisinde SEGA için tasarlanan Tomb Raider büyük bir beğeni görmüştür.İlk 4 oyununu birer yıl ara ile çıkartmış ve oyuncular tarafından beğenilmişti. Daha sonraki oyunlarında asıl oyun tarzından uzaklaşarak dikkat çekmeye başlamıştı. Serinin son oyunu beklentilerin altında çıkınca yapımcılar 4 yıl boyunca sessizliğe çekilmişti.Yapımcıları oyundan çok, oyunda yönettiğimiz Lara Croft adlı karaktere yönelmişti.Amaçları sanki oyunu yapmak değil Lara'yı güzelleştirmek olmuştu.Bununla beraber birçok Tomb Raider hayranı büyük hayal kırıklığına uğramıştı. Ama bu oyun yapılırken yapılan röportajlarda olumlu sonuçlar alınmıştı. Bu olayda tabiki Tomb Raider tutkunlarının heyacanını arttırdı.  Artık çoğu oyuncu eski Tomb Raider'in geri döneceğini umuyor.Ve şimdi asıl oyunumuza dönelim. Yani Tomb Raider 2013. Oynanabilirlik konusunda diğer Tomb Raider oyunlarına göre çok çok geliştiğini söyleyebiliriz. Bir TPS oyunu olduğu için yakın dövüş ve uzak menzilli silahlar ile dövüş seçenekleri mevcut. Batman tarzı gibi bi TPS değil. Kombolar ve diğer bir çok özellik eski oyunlardaki dövüş sistemi ile aynı. Ancak dünyamızın yenilikleri sonucu ufak değişikliklere uğrayacak. Hareketli ve atletik bir Lara olacak. Bu da oyunun daha çoşkulu oynanmasını sağlayacak. Oyunda çeşitli yaratıklar olma ihtimali vardı. İlk videolarında arkasında koşan yaratık benzeri canlılar vardı. Daha sonrasında oyunlarda yaratıklar görülmedi. Firmanın bunu gizli tutma olasılığı var.İleri dönemlerde ayrıntıları göreceğiz.Oyunda yaratık olma olasılığı var. Oyun serbest bir şekilde olacak.Ancak kısmen bir açık harita görevler kendi gelecek ve buna göre ilerleyeceğiz. Far Cry 3 tarzı bir açık dünya olması bekleniyor.Eski Tomb Raider'ler gibi olmayacak.  Survival tarzı bir oyun olacak. Avlanma gibi şeyler olacak.Ancak su içme,yemek gibi temel ihtiyaçlar bulunmayacak.Oyunda yemek konusunda kesin bir bilği yok ancak bir videoda geyiği avlayıp yediği görünüyor.Bu sistemin gelmesi gerçekçilik açısından önemli yer tutuyor.Oyun açık dünya olduğu için bir at, araba tarzı araçların olması muhtemel.Ok ve yay oyuna eklendi ve oyunda av ve savaş için kullanılacak güzel bir silah olacak.Ok kullanımıda çok güzel hale getirilmiş.Sarsılma ve oyundatek okta insanları öldüremiyoruz.Kafadan veya kalpten vurmamız halinde tek okta ölüyor.Özellikle kalpten tek atış vurulması çok başarılı bir özellik. Oyunda kendi yüz şekliniz ve vücudunuz ile oyunu oynaya bileceksiniz. Şimdi bir grafik bölümüne bakalım. Videolu fragmanlarından da anlaşıldığı gibi oyun yeni nesil grafiklerine  Fakat yine de her oyunda olduğu gibi göze batan bazı hususlar var. Bazı bölümlerdeki kötü işçilik göze batıyor. Tabi bunlar çok ince detaylar olduğu için oyun çıkmadan önce düzeltilebilir. Bana göre bir oyunda grafik bakımından en önemli olan şey çevredeki şeylerin zarar görmesidir. Bu özellik Tomb Raider'de var. Bu özelliğin var olması oyuna çok büyük bir gerçekçilik katmış. Bu konuda yapımcıları tebrik etmek gerekir. Ve şimdi de ses bölümüne bir göz atalım.
Genç bir Lara'nın hayatta kalma ve adada yaşamaya çalışmalarını tam olarak yansıtmış ve çok başarılı bir seslendirme olmuş. Videolu fragmanlarını incelediğimizde seslerin her açıdan muhteşem olduğunu dile getirebiliriz. Yeni müzikler ile oyun aksiyon havasını ve heyecanını iyiden iyiye bize aşılıyor. O müzikler ile gaza gelmemek elde değil.Pat kut dalma hırsınızı tetikleyecek bu müzikler oyunun oynanabilirliğini oldukça artıracak gibi görünüyor. Ses bölümü şu an bizden 10/10 alıyor. Fakat oyun çıktığı zaman ses ile ilgili bir sorun söz konusu olursa puanlamasının düşmesi işten bile değil.
Hikayemiz her oyunda oldğu gibi kilit bir nokta. Elimizde çok fazla bilgi yok fakat yine de bununla yetinebileceğimiz bilgi var.Kayıp ettiği eşyaları aramak için çıktığı büyük yolculukta gemisinin Japonya açıklarında batması sonucunda kendimizi hiç bilmediğimiz görmediğimiz bir adada gözlerimizi açıyoruz. Hiç bir şeye sahip olmayan Lara adada hayat mücadelesi veriyor. Brian Horton yapılan röportajda,''Lara'nın duygusal olarak olgunlaştığını ve yeni yetenekler kazandığını yeni oyunda göreceksiniz'' dedi. Brian Horton diğer açıklamasında silahımızı geliştirebileceğimizi söyledi. Oyunculara Lara'nın ne hissettiğini ve nasıl hissettiğini anlamaları için çok çalıştıklarını da söylemeyi unutmadı. Bu da senaryonun çok heyecanlı olacağı hakkında bir bilgi.Genel olarak eski Tomb Raider maceralarından daha keyifli bir macera yaşayacağımız söylenilebilir...

Minimum Sistem Gereksinimleri;
Ram: 1 GB (Win XP), 2 GB (Vista/7/8)
Boş Alan: 10 GB HD space
İşlemci: AMD Athlon64 X2 2.1 Ghz (4050+)/Intel Core2 Duo 1.86 Ghz (E6300)
İşletim Sistemi: XP (SP3) / Vista / 7 / 8
Ekran Kartı: nVidia GeForce 8600 /AMD Radeon HD 2600 X

>> İndirmek İçin Tıkla <<Download Torrent

Sniper_Ghost_Warrior_2-FLT.Torrent

Oyundan Görüntüler



Oyun hakkında
Sniper Ghost Warrior 2 eski oyunu tamamen geride bırakmış.Bu sefer daha gerçekçi efektler,silahlar,adamlar...Bu oyunda yine görevleri bizleri bekliyor.Ama oyun ertelenmişti.City Interactive tarafından yapılan resmi ve kesin açıklamaya göre serinin ikinci oyunu Sniper Ghost Warrior 2 önümüzdeki 2 ay içinde sevenleriyle olacak. Sadece bir çıkış aralığından ziyade kesin bir çıkış tarihi veren City Interactive yapılan ertelemeden dolayı da üzgün olduklarını gelecek muhteşem bir Sniper Ghost Warrior 2 hayranlarının gönlünü alçağını söyledi. Sürekli yeni bir erteleme yaşayan Sniper Ghost Warrior 2 için yapılan bu yeni çıkış tarihide bizleri pek heyecanlandırmadı açıkçası. Çünkü sürekli  ertelenen yapımın neredeyse 6-7 ay önce çıkmış olması gerekiyordu zaten. Can sıkıcı durumun farkında olan City  Interactive yaptığı resmi ve kesin bir açıklama ile Sniper Ghost Warrior 2’nin 18 Mart 2013 tarihinde çıkacağını net bir şekilde hayranlarına duyurmuştu.Ama bu sefer Microsoft Windows,PlayStation 3,PlayStation Vita,Wii ve  XboX360 konsollarında oynanabilecek.Yani Call of Duty veya Battlefield oyunlar gibi etkilemeyeceğini biliyoruz.Ama oyunun efektlerine dikkat çekmek istiyorum.Efektleri en az Call of Duty:MW~MW3 serisinin efektleri kadar.Gelelim oyunda canlandırdığımız karakterimize.Bir Özel Güvenlik Danışmanı'nda çalışan Kaptan Cole Anderson'ı canlandırıyoruz.Oyunumuz tropikal ormanlarda ve Burma,Tibet dağlarında geçiyor.Oyun eski oyundaki gibi Singleplayer ve Multiplayer oynayacağımız 2 seçeneğimiz var.Ve birde bu güzel özellikleri ile beraber bu serinin 2. oyunu olacak Sniper Ghost Warrior 2'nin ve 1'in hikayelerine bir göz atalım.Sniper Ghost Warrior'un yapımcısı olan City Interactive, ilk oyununda senaryo olarak çokta olmasa iyi bir iş çıkarmıştı. Bütün hazırlıklar tamamlanıp, oyun piyasaya sürüldüğünde, City Interactive iyi bir hasılatelde edmişti. Fakat bu başarının büyük bir kısmı oynanabilirlikten idi. Çünkü insanı oynamaya hazmeden o müthiş sniper efektleri hemen oyunu oynamaya sürüklüyor bile. Senaryosu askeri bir ekipten bahsediyordu. Ciddi karakterler ve bu karakterlerin değişik değişik kod adları var. Bu bir yandan iyi bir yandan ise kötü bir durum. Bunlardan bahsedecek olursak ilk olarak iyiden başlayalım. Birçok karakterin ve kod adının olması oyunu zevkli yapan güzel bir durum. Fakat İngilzce bilmeyenler için vasat. Çünkü İngilizce'si iyi olmayan bir kişiyi düşünürsek aynı kişilerin farklı farklı kod adlarını, üstüne birde savaş üslerinin kodlarınıekleyince o kişinin kafası inanılmaz derecede karıştırır. Senaryo hakkında ilgi çekici bir durumlardan biri de bu. Umarız City Interactive 2. oyunu olacak Sniper Ghost Warrior 2'de kod adlarını daha kısa tutmaya özen gösterir.2. oyununun hikayesinden bahsedecek olursak hikaye bilgisi kilit bir noktaya değiniyor. City Interactive 2. oyununun senaryosu hakkında hiçbir bilgi vermek istemiyor. Tahminlere göre sürpriz ve eğlenceli birsenaryo ile karşımıza çıkacak. İnşallah öyle olur. 

Genel Bilgiler
Sniper denilince akla gelen ilk oyunlardan biri Sniper Ghost Warrior 2. 
Sniper Ghost Warrior ikinci oyunu ilk oyunda  yaşanan hatalardan ders çıkarmış bir şekilde karşımıza çıkıyor.Yine düşmanları keklik gibi avladığımız oyun Cry Engine 3 grafik motorunun gücünü de arkasına alarak çok daha iyi bir görsellik sunuyor.Oyun grafik ve kalitesi ile bu sektöre öncülük ediyor.Silah modellemeleri ve dizaynları oldukça gerçekçi oluşturulmuş.Oyun grafikleri ile göz dolduracağa mermi ve vuruş esnasında ki  animasyonları ile gerçek hissi alacağımız bu dev yapım bizleri bekliyor
Oyunda keskin nişancı silahlarını kullanacağız,düşmanlara fırlatacağımız bıçağımız ve üst noktalara ulaşmak için kullanacağımız bir kanca bulunacak.Gizlilikle ilerlediğimiz bölümlerde oyunda bol bol olacak.Oynanış ve çevre elementleri bakımından da geliştirilen oyun ile düşman menzillerine sızmaya ve uzaktan yok etmeye hazır olun.
Oyun üç kez artelense bile hayranlarının vaz geçmediği.Her ertelenmesinde oyuna yeni özellikler ve fikirler eklensede oyunun çok uzun süre gecikmesi beni açıkçası beni üzdü.Oyunu uzun süre bekledikten sonra bir anda oyunun ertelendiği öğrenmek üzücü oldu.

Grafik
Cry Engine 3 grafik motoruna sahip Sniper Ghost Warrior 2 bomba gibi geliyor.
Crysis 3 oynayarak Sniper Ghost Warrior 2'nin grafikler hakkında az da olsa bilgi edine biliyoruz.  Oyunda yep yeni bir özellik olan rüzgar hızı gibi özellikler de güzel bir iş çıkarılmış olduğunu görebiliyoruz. O müthiş kan efektleri,Güneşe baktığımız zamanki ekranda oluşan lekeler çok başarılı olan yansımalar daha bir çok başaralı özellikler bizi bekliyor. Silahların tasarımları çok başarılı olmasa da yeterli seviyede diyebiliriz. Patlama efektleri silahtan çıkan sesler,karakterlerin kıyafetleri,yüzleri ve yüz ifadeleri başarılı olmuş bunu oyunu oynadığımızda anlayabiliriz. Oyunda ki en büyük eksik adamın kolunun bacağının kopmaması bu bence çok büyük bir eksiklik ama zaten oyunda ki atmosfere  kendimizi kaptırdığımızda bunların hiç biri aklımızın ucundan bile geçmiyor. Seslendirmelere gelirsek bence seslendirmelerde çok büyük eksikler var bir örnek vereyim üstümüze mermi boşalıyor ama arkadaşımızda hiç bir tepki yok konuşmasına aynen aynı tempoda devam ediyor bunun dışında pek eksiklikler yok. Düşmanı vurduğumuzda ki çıkardıkları sesler veya bıçakladığımızda ki çıkardıkları sesler başarılı olmuş. Evet arkadaşlar müthiş bir oyun bizi bekliyor.


Minimum Sistem Gereksinimleri;
OS: Windows XP, Vista or Windows 7, with the latest Service Pack
Processor: Intel Core 2 Duo at 2Ghz, or AMD Athlon 64 x2 2Ghz, or better
Memory: 2GB
Hard Disk Space: 8 GB
Video Card:NVidia 8800GT with 512Mb RAM or better
DirectX®: 9.0c
Sound: DirectX Compatible Sound Card




>>İndirmek İçin Tıkla<< Download Torrent










Resident Evil 6 [RELOADED] - FULL





Oyun Hakkında

Silent Hill ve Resident Evil. Benim kuşağıma yani 90’larda oyunlarla içli dışlı olmaya başlayan kuşağa sorduğunuzda bu iki korku oyununun büyük bir yeri vardır. Elbette onlardan önce Alone in the Dark, Undying, Shivers gibi de korku oyunları vardı ve zamanına göre ciddi anlamda başarılı yapımlardı fakat Konami ve Capcom bu iki seri ile daha farklı bir unsurda korkutmaya başladılar; atmosfer.
İlk Silent Hill’de ne zaman radyomuz cızırdamaya başlasa içimizi bir sıkıntı sarardı. Huysuzlaşırdırk, kumandayı elimizden bırakıp, camı açıp bir nefes alma ihtiyacı hissederdik. Resident Evil’da ise adımlarımızı dikkatli atardık. Hepsini sayardık çünkü arkamızdan bir Nemesis dehşeti bizi takip etmekteydi ve onu adımları ile fark ediyorduk, bir de “STAAAAARSS!”.
İşte böyle oyunlarla zamanımız geçti ve bizler korkunun ne olduğunu anlamaya başladık. İlk zamanlarda bizi strese soksa da sonradan alıştık ve sevdik korku oyunlarını. Canımız çekmeye başladı. Kendimizi zorladık, ışıkları kapattık, kulaklıkla oynadık, arada yemedi mum yaktı, hiç yemedi ışığı geri açtık vs. derken bu yaşımıza geldik. Biz korku oyunları daha da gelişir ilerler diye düşünürken bir şeyler olmaya başladı bu ikiliye. Atmosfer korkusunu bize yaşatan o iki muhteşem oyun yavaş yavaş değişmeye başladı. Hadi belki Sİlent Hill’de bu o kadar sırıtmıyordu ancak RE’ye bir haller oldu. Sonra bir gün baktık ki artık korkmak yerine elimizde silahla “Nerede bu şerefsiz devasa yaratık” diye bakınıyoruz. Artık onlar bizi değil, biz onları arıyoruz.Bir adamın tek hikayesi olur, üç adamın ise korku masalı
Capcom bu işten memnun kaldı mı bilmem? Mükemmel bir korku serisini ucuz bir aksiyon oyununa dönüştürüp Japonya’nın Call of Duty veya Gears of War’ı olma çabası onlar için karlı oldu mu bilmem, ama şunu biliyorum ki bu Capcom’cular veya RE’ciler bunu hiç sevmedi.
Böyle bir süreçten geldik altıncı oyuna. Bu sefer Capcom bizlere eski atmosferik korkunun geri geleceği ve serinin ilk oyunları gibi bir oyun olacağı sözünü verdi. Peki, gerçekten öyle mi oldu?
Minimum Sistem Gereksinimleri;
İşletim Sistemi: Windows Vista/XP, Windows 7, Windows 8
İşlemci: Intel CoreTM2 Duo 2.4 Ghz veya AMD AthlonTM X2 2.8 Ghz
RAM: 2 GB RAM
Boş Alan: 16 GB 
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce 8800GTS 
DirectX: 9.0c

>>İndirmek İçin Tıkla<<
Download Torrent

Metro Last Light-RELOADED.torrent



Oyun Hakkında Genel Bilgiler

   Aslında bir romandan etkilenerek yapılan Birinci Kişi Nişancı olan Metro oyunu artık serileşme yoluna adımını atıyor. İlk oyunu olan Metro 2033, THQ tarafından yayımlanan, 4A Games tarafından ve yapımcılarının kendilerinin ürettiği 4A Engine ile yapılan oyun, 19 Mart 2010 tarihinde piyasaya sürülmüştü. Oyun grafik açısından sistemleri çok yüksek derecede zorluyordu. Ama buna değiyordu. Çünkü oyun çok başarılı grafiklere sahipti. Fakat bazı sebepler nedeniyle çoğu incelemeciden orta puan aldı. Kimilerine göre oyunun korkutucu bir yanı yoktu, kimilerine göre ise oyunun takılma sorunu vardı. Oyun puan açısından 5'in altına düşmedi. Bu da iyi birşey. Oynanabilirlik kısmında sadece 2 sorunu ciddi. 1.'si oyun yeryüzü atmosferini oyuncuya özletiyor. Çünkü oyun yeraltında hep tünellerde, karanlık ortamlarda geçiyor. Bunun sonucunda yapımcılar Metro Last Light'da yeryüzü ortamına çıkabilmek için daha bol görevler verecekler. 2.'si ise korkutucu ani bir hareket olmaması. Biraz daha korku içeren bir atmosfere sahip olasydı gerçekten çok güzel bir oyun olabilirdi. Oyunun hikayesine göz atacak olursak bilmeyenarkadaşlar için özet geçeyim.
   Oyun Moskova'da geçmekte ve bizim yönettiğimiz karakter 20 yaşındaki Artyom. Artyom, kıyamet sonrası kurtulmayı başarıyor. Hunter adlı arkadaşı yaratıklarla tünele tek başına savaşmaya gidiyor. Eğer dönmezse Artyom'a Polis adlı mekana gitmesini öğütleyip bilgileri onlara anlatmasını söyler. Ve bir süre sonra Hunter geri dönmez ve Artyom'da mekana gider. Oyunun hikayesi böyle birçok olayla devam eder. Ve asıl konumuz olan Metro Last Light ile Metro'nun hikayesi devam ediyor. Yapımcılar oyunun hikayesi hakkında hikaye kilt bir noktaya değindiği için çok fazla bilgi vermediler. Ama elimizde birkaç bilgi var tabiki.Aslında oyun ilk önce Metro 2034 adıyla duyuruldu fakat sonradan yapımcılar tarafından Metro Last Light olarak değiştirildi. Oyun aynı karakterle aynı şehirde devam ediyor. Yani Artyom ve Moskova. Metro Last Light, Metro 2033'e göre zor bir ortamla dolu olacak. Oyuncuların şikeyetlerinden biri ise hep yer altında dolanıp durmamızdı. Büyük haritalarda oynamamıza rağmen hep tünellerde yaratık öldürüyorduk. Artık eskisi gibi sadece tünellerde yaratık öldürmek yok. Artık yeryüzüne de çıkacağız ve orada da savaşacağız. Bu da Metro severlerin heyecanını bir kat daha artışla gözler önüne seriyor.Şu an hikaye açısından çok bilgi olmadığı için akıllara takılan sorular var. Rusya'da iç savaşların yaşandığına şahitlik yapacağız. Ama hangi tarafta olacağız ? Karakterimizin özel olduğu söyleniyor. Oyunun gidişatı karakterimize bağlı. Onun ya da bizim  yapacağımız her hata oyunun senaryosunu bir anda başka bir yöne çekebilir. Oyunun çıkmasına az kalmasına rağmen yapımcılar sürpriz bir oyun olacağını düşündüğü için oyun hakkında çok az bilgi veriyorlar. Oyunun bir erteleme olmazsa Mart 2013'de piyasaya sürülmesi bekleniyor. İnşallah bir erteleme söz konusu olmadan Metro'nun ikinci oyununa kavuşacağız. 
   Sonuç olarak bu gelişmeler çok hoşuma gitti. Özellikle oyunu oynarken bende birçok oyucunun olduğu gibi yeryüzüne hasret kalıyordum. Bu özellik eklendiği için çok mutluyum. Hatta tünelerde daha az gezeceğiz. Grafiklerine çokta gelişmiş diyemeyiz. Sadece eski Metro 2033'e göre biraz daha özen gösterilmiş ve FPS hataları giderilmeye çalışılmış. Hoşuma giden bir hususta oyunun gidişatının bize de bağlı olması. Bu tip oyunları çok severim. Bu sayede mantığımızı ve başarımızı çözeriz. Artyom'la eğlenceli mücadeleler bizi bekler. Başka bir inceleme ile tekrar görüşmek üzere hoşçakalın. 




Minimum Sistem Gereksinimleri;
İşletim Sistemi: Windows XP (32-Bit only), Vista, 7, veya 8
İşlemci: Dual Core CPU 2.2 GHz
RAM: 2 GB
Boş Alan: 10 GB
Ekran Kartı: DirectX 9, Shader Model 3 (GeForce 8800 GT 512 MB, GeForce GTS 250, etc)DirectX®: 9.0c

>>İndirmek İçin Tıkla<<Download Torrent

Assassins.Creed.III. Torrent + Crack

Ubisoft’un birçok oyunda yaptığı gibi, önce konsollara çıkardığı Assassin’s Creed III sonunda PC sürümüyle raflarda yerini aldı. Oyunun isminde ‘3’ bulunuyor, aslında Ubisoft’a göre AC serisi bir üçleme zaten. Ancak ikinci oyundan sonra çıkan Brotherhood ve Revelations’ı sayarsak, ki ben sayıyorum, beşinci oyunla maceraya devam ediyoruz. Önce Altair üzerinden tanıştığımız suikastçılar dünyası, 12. yüzyıldan bizleri Rönesans dönemine taşıdı, İtalya’ya. Ezio ile birlikte üç yapım boyunca, son durağı İstanbul olan bir yolculuğa girdik. Assassin’s Creed: Revelations sadece İstanbul’da geçtiği için değil, Ezio gibi bir karaktere yakışır sonla bittiği için bana göre serinin en iyisiydi.

Tüm bunlar geride kaldı, yeni bir çağa doğru yelken açma vakti geldi. Maceranın yeni adresi, eski kıtadakilerin 15. yüzyılın sonlarına doğru keşfettiği Amerika idi. Zaman dilimi olarak 1750’lerden itibaren başlıyor ve Amerika’daki kolonilerin, Britanya İmparatorluğu’na karşı verdiği özgürlük mücadelesi üzerinden ilerliyor hikaye. Ubisoft yapım çıkmadan önce çok fazla bilgi ve haber verdi oyun dünyasına. Kontrol edeceğimiz karakter gerçek adıyla Ratonhnhaké:ton, Amerika yerlisi, beyazların Kızılderili olarak nitelendirdiği ırktan, bir Mohawk. Oyunda kendisine Connor ismi veriliyor, onu yetiştiren ve suikastçı olmasına yardımcı olan Achilles tarafından. Annesi yerli, babası İngiliz Connor’ın, Desmond Miles’ın soyağacında tanıdığımız son ‘Assassin’.

Yeni Dünya

Daha ilk saniyelerde yapım sürprizlerden birini sunuyor; Connor yerine kontrolümüzde görünümü, konuşması ve tavırlarıyla tam bir İngiliz olan Hayhtam Kenway bulunuyor. Başlarda birkaç dakika, oyunu tanıma amaçlı bu arkadaşı kontrol edeceğimi düşündüm. Ancak İngiltere’den Amerika’ya kadar kendisine eşlik ediyoruz ve yeni kıtada da bir süre kontrol ediyoruz bu karakteri. Rastgele biri değil, hikayenin bütünlüğü nedeniyle çok fazla detay veremiyorum ama kendisi oldukça önemli bir karakter. Bunun yanında Desmond’ın kontrol edildiği süre diğer oyunlara göre oldukça fazla. Sadece Animus çevresinde olmuyoruz onunla, modern dönemin New York’una dahi uğruyoruz. Tarihi şehirlerden sonra, hatta New York’un bile 18. yüzyıldaki halini gördükten sonra, gökdelenler ve ışıklarla dolu şehir biraz garip geldi Assassin’s Creed’te.

Tekrar geçmişe dönelim; ‘Yeni Dünya’ olarak adlandırılan Amerika’da, Boston ve New York gibi şehirlerde geçiyor hikaye. 18. yüzyılın ortalarından itibaren kolonilerin, Kraliyet Ordusu ve krala sadık olanlar karşısında girdiği mücadele üzerinden, Connor ve arkadaşlarının Tapınakçılar ile olan savaşı ele alınıyor. Revelations’ta Sultan Selim ve kardeşlerinin taht kavgası ana hikayeye göre epey geri plandaydı. Burada ise aksine; Connor’ın macerası sürekli olarak Amerikan Bağımsızlık Savaşı ile kesişiyor. Birleşik Devletler’in kurucularından George Washington ve Benjamin Franklin gibi önemli karakterlerin yanında, Charles Lee gibi tarihi kişiler hikayede yerlerini alıyorlar. Connor, Charles Lee ve Washington ile sık sık aynı sahnelerde yer alıyor hatta.
Bu zamana kadar oynadığımız dört oyundan kalan soru işaretlerinin, özellikle Revelations’ın finalinde bahsedildiği gibi AC 3 ile ortadan kalkacağını biliyorduk. Ancak Tapınakçılar ve Suikastçılar arasındaki mücadele bu son yapımda farklı bir boyut kazanmış. Artık iyi ile kötü keskin çizgilerle ayrılmıyor, kimin insanlık için iyi, kimin kötü adımlar attığını kesin olarak belirtmiyor hikaye. Hatta iki grubun da aynı amacın peşinden gittiği zaman zaman vurgulanıyor, sadece farklı yöntemler uygulayarak bu hedefe gidiyorlar yine bu mesajlara göre. Tabi bunlar oyundaki bazı karakterlerin görüşleri; Connor birçok kişiyle konuştuğu için ara sıra fikir alışverişleri oluyor elbette. Ancak oyunun genel hatlarıyla bu mesajları desteklediğini söyleyebilirim.
Hikayenin bir de ‘Amerikan Yerlileri’ yönü bulunuyor, esas oğlanın da yarı-yerli olduğunu düşününce bu gayet normal. Onların koloniler ve İngiltere arasındaki savaşta yaşadıklarına, genel olarak soluk benizlilerle olan mücadelelerine değiniliyor. Yarı-yerli olan Connor’ın, halkının kanını döken ve onları yerinden yurdundan eden (tarihsel gerçek) Anglo-Saksonlar (Amerika’daki koloniler ve İngilizler) arasında geçen savaşta, bir taraf seçip onlar adına mücadele etmesi çok gerçekçi gelmedi bana, hatta saçma geldi biraz. Ama oyunda bu tür konuları es geçip, sadece işin eğlence boyutuna odaklanmayı tercih ediyorum.

Doğada hayatta kalmak zordur


AC 3 seriye birçok yenilik getiriyor ve bunlardan ilki ana karakterin oynanış mekaniğindeki değişiklikler olarak göze çarpıyor. Connor daha çocukken köyünden ayrılan (nedenini oyunda öğreneceksiniz) ve soluk
benizlilerin etrafında büyüyen birisi. Yeni Dünya’nın vahşi yaşamı onun karakterini bildiğimiz suikastçılardan farklı olarak şekillendirmiş. Altair ve Ezio’daki ‘cool’ mizaç, işlerini sessizce ve kararlılıkla halletme özelliği Connor’da bulunmuyor. Bir an önce hedefe ulaşmak isteyen, zaman zaman amacını sorgulayan ve bazen yolundan sapan bir genç. Yani Altair ve Ezio’yu tamamen silin kafanızdan.

Connor’ın sahip olduğu bu özellikler sadece ara videolarda karşımıza çıkmıyor, oynanışa da yön veriyor. Kullandığı silahlardan, dövüş tekniklerine kadar birçok farklılık kazandırıyor. Bir kızıl derili olarak doğada nasıl yaşayacağını biliyor. Sadece evlerin çatılarına tırmanmakla yetinmiyor, balta girmemiş ormanlarda ağaçların tepelerinde hızlıca ilerleyebiliyor, kayalıklara ve tepelere tırmanabiliyor. Bunun yanında saklanmak için sadece saman veya yaprak dolu vagonları değil, çalıları ve mısır tarlalarını da kullanıyor. Diz mesafesine gelen çalılar arasında Connor otomatik olarak eğilerek, düşmanlarının onu görmesini engelliyor. Doğa ile olan bu geniş etkileşim sayesinde oyundaki ‘gizlilik’ farklı bir boyut kazanıyor.

Oyunu İndir




Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows Vista (SP2) / Windows 7 (SP1) / Windows 8
İşlemci: 2.66 GHz Intel Core2 Duo E6700 veya 3.00 GHz AMD Athlon 64 X2 6000+ veya daha iyisi
Ekran Kartı: Shader Model 4.0 destekli DirectX 9.0c uyumlu 512 MB'lık veya daha iyisi
Bellek: 2 GB (4 GB tavsiye edilir.)
Boş disk alanı: 17 GB
Ses Kartı: DirectX uyumlu ses kartı
Multiplayer: 256 kbps veya daha hızlı geniş bant bağlantısı
Assassin's Creed 3 Desteklenen Ekran Kartları:
AMD Radeon HD 3870 / 4000 / 5000 / 6000 / 7000 serisi veya daha iyisi
NVIDIA GeForce 8600 GT / 9 / 100 / 200 / 300 / 400 / 500 / 600 serisi veya daha iyisi



Oyunu İndir

Angry.Birds.Seasons.Piglantis.2.4.1

Angry Birds Seasons Torrent

Aliens vs. Predator PROPER - Torrent

1987 yapımı ‘Avcı’ filmini hatırlar mısınız? Orijinal adı Predator olan bu film, bir zamanlar TV’lerden düşmüyordu. Arnold Schwarzenegger’in başrol oynadığı filmde, insanların üstüne kabus gibi çöken ‘Avcı’ lakaplı Predator yaratığını da unutmamışsınızdır. İşte bu eski düşman, yeni düşmanlarla insanların başına tekrardan iş açmaya geliyor; Rebellion yapımı Aliens vs Predator incelemede.



Rebellion, sürekli olarak yayınladığı videolarla oyunun adından sık sık söz ettirmişti. Fragmanlar, ekran görüntüleri ve reklamlar derken, beklentiler çığ gibi büyüdü. Haliyle AvP’nin adı bir anda kaliteli ‘shooter’lar arasında geçmeye başladı. Peki, mazisinde çok da büyük başarılar bulunmayan Rebellion, bu beklentileri karşılayabilecek mi, yoksa taşıyamayacağı yükün altında ezilecek mi?


Yaratıklar, Avcılar, başınız sağ olsun insanlar…


Doymak nedir bilmeyen insan evladı, teknolojinin de gelişmesiyle yeni gezegenlere, yeni kaynaklara doğru yol alır. Rotayı belirlemede öncü güç olan Weyland-Yutani şirketi, zamanla daha da güçlenir. Yaptığı deneylerle insanların güvenini kazanan bu şirketin patronu Weyland, günün birinde ekibiyle birlikte gizemli bir piramit bulur. İşte burada insanoğlunun başı belaya girer, Weyland’in açtığı yeni boyut nedeniyle ‘Alien’ ırkı, bir daha gitmemek üzere geri döner. Zaten insanlar ve ‘Alien’lar üzerinde deneyler yapmakta olan Weyland’ın bu projesi, ‘Alien’ ırkının büyük düşmanı ‘Predator’ları da savaş arenasına çeker.
Savaşçı Predator ırkıyla birlikte toplam üç farklı güç bulunuyor, senaryo da bunlarla bağlantılı olarak üç farklı yoldan ilerliyor. Bu serüvene, istediğiniz ırkı seçerek başlayabilir, bölüm aralarında isterseniz değiştirebilir ve farklı ırkla yola devam edersiniz. Saldıran, kaçan ya da avlayan olmak, sizin seçiminize kalmış.

Oyunu İndirmek İçin Tıklayınız 

Alan.Wake-SKIDROW.torrent


Siz, kendi çıkışlarınızı yaratabilir misiniz? Kurtulabilir misiniz karanlıktan... Her taraf zifiri karartıyken, sizi bir zift çukuruna düşmüşcesine kendine çekerken karanlığı yırtabilir misiniz? Bilinmezliğin tam koynunda, ışığı görebilir misiniz? Tüm zorluklara rağmen yorulmuş bedeniniz, kabuslara "Evet" demenize engel olabilir mi? Belki de her şey zihninizde kurguladığınız istem dışı bir dünya ve orada yaşayanların ürünüdür, kim bilir? Tek çıkış yolu ise uyanmak, ama söylendiği kadar kolay olmayabilir... Kabus bekçileri, gözlerinizin açılmaması için nöbet tutuyor.
  -İlk yazıdan altıntı.

Oyunu indirmek İçin Tıklayınız
Ekran Kartı: Gigabyte 768 MB Geforce GTX 460

İşlemci: AMD Phenom Triple-Core 2.3 GHz
Anakart: Sapphire 780G
Bellek: Kingston 2GB DDR2-800

Age.Of.Empires.III-RELOADED.torrent

Age of Empires III (kısaca: AOE III) Microsoft'a bağlı Ensemble Stüdyoları tarafından geliştirilip, Microsoft Oyun Stüdyoları tarafından yayınlanmış, gerçek zamanlı strateji türünde bir bilgisayar oyunudur. 18 Ekim 2005'te Kuzey Amerika'da ve 4 Kasım 2005'te ise Avrupa'da piyasaya sürülmüştür, Age of Empires Serisi'ndeki üçüncü oyun ve son ana oyunudur. Age of Empires II: The Age of Kings'in devamı niteliğindedir. Oyun, Amerika'nın keşfinin ardından, Avrupalıların Amerika'da 16. yy ile 19. yy tarihleri arasındaki kolonileşme faaliyetini, ve A.B.D'nin kuruluşunu temel almaktadır. Oyunda 8 Avrupa medeniyeti, ve A.B.D (sadece Campaign'de) bulunmaktadır.

Age of Empires III, gerçek zamanlı strateji ve rol yapma oyunu türlerini bir araya getiren Home City özelliği sayesinde seriye yenilikler getirmiştir. Bu oyun için iki tane eklenti paketi yayınlandı. Birincisi, 17 Ekim 2006'da çıkartılan Age of Empires III: The War Chiefs'tir. Bu eklenti paketiyle, oyuna 3 tane Kızılderili ulusu eklendi. İkincisi eklenti Age of Empires III: The Asian Dynasties, 23 Ekim 2007'de piyasaya sürüldü. Bu ek paketiyle, oyuna 3 tane Asya medeniyeti eklendi

Oyunu İndirmek İçin Tıklayınız



Gerekli Minimum Sistem Gereksinimi

- CPU: Pentium III or Athlon *****alent

- CPU Speed: 1.4 GHz or greater

- RAM: 256 MB


Video card: 64 MB ekran kartı

Ace Combat Assault Horizon Full Torrrent + Crack








İndirmek İçin Tıklayınız
Yeni Ace Combat, bir türlü rahat oturamamış. Halbuki o kadar etkileyici materyal ve reklam boşuna mıydı? Aslında tam olarak boşuna değil, ancak Assault Horizon biraz ruhsuz. Sinematik anlatım insanı bir yandan film havasına sokarken, diğer yandan kolay ve tekrarlayan oynanış biraz can sıkıcı. Demoyu denediğimde, “E3 demosu bu oyun daha cilalanır” diyordum. Aslında cila atılmış, ancak birkaç kat değil, sadece bir katta kalmış.

Havada infilak zamanları

Birçok savaş uçağı, bombardıman uçağı ve helikopterler bizleri bekliyor. Havada zafer nidaları atıp, rakipleri düşürmek, yeri geldiğinde yerdeki hedefleri ateşe tutmak lazım. Bunu yapması oldukça kolay. Eğer ki Assault Horizon’dan bir simülasyon olmasını bekliyorsanız, yanlış adrestesiniz demektir, çünkü arcade bir oynanışa sahip. Uçak füze yese, hatta burnunun üstüne son sürat yere düşse bile çok kolay patlamıyor. Su üstünde taş kaydırma gibi, sekiyor ve yeniden havalanıyor. Tamam arcade olabilir, ama hiç değilse yere hızlıca çarptığımızda patlasak ne olacak? İşte bu durum biraz atmosferi boğuyor. Hasar alsak bile yeniden eski halimize geri dönüyoruz, otomatik olarak yenileniyoruz

Minimum Sistem Gereksinimleri


OS: Windows XP/Vista/7/8
Processor: Intel Core 2 Duo @ 2.2 Ghz / AMD Athlon 64 X2 5000+
Memory: 2 Gb
Hard Drive: 16 Gb free
Video Memory: 512 Mb
Video Card: nVidia GeForce 8800 GT / ATI Radeon HD 3850
Sound Card: DirectX Compatible
Network: Broadband Internet Connection
DirectX: 9.0c
Keyboard
Mouse.
 
Support : Creating Website | Onur Gungor | Onur Gungor
Copyright © 2013. Hızlı Torrent Erisimi - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Onur Gungor
Proudly powered by Blogger